Ümit daha yeni gelmişti balağartın dibine bakındı etrafına, gelen giden yoktu. Hemen arkasında duran kesilmiş ağaç kütüğün üstüne oturası geldi, geldiği yöne bakıp gelen olmadığını görünce oturdu kütüğün üstüne. Elini cebine sokup tüfek fişelerini yuvarlamaya başladı avucunun içinde. Sağa sola bakınırken argın kenarındaki böğürtlenler ilişti gözüne, hepsi simsiyah hepsi dolgun dolgundu. Üşendi ama gene de birkaç tane yemek için doğruldu yerinden. Hava mis gibiydi tam av havası vardı, arı kuşu sarmıştı göğün dört bir yanını. Hepsi ayrı ayrı ötüyor ayrı ayrı süzülüyorlardı. Ümit arıkuşlarının sesini duydukça kendinden geçiyor kuyruğuna bakıp duran inekler gibi yola bakıp duruyordu. İrfanla hasan gelecekti, arıkuşu avlayacaklardı heb birlikte. Ümitin babasının çift kırması vardı ama tamirdeydi o an. Kendi çift kırması olsa şimdiye çoktan düşürmüştü dört beş arıkuşunu………
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder